3 Ekim 2024 Perşembe

Eğitim emekçileri birçok kentte sokağa çıktı: Tasarıyı geri çekin

Öğretmenleri farklı statülerle bölmek isteyen Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı birçok kentte sokağa çıkan eğitim emekçileri, mücadelenin süreceğini vurguladı. 

Eğitim Sen, Genel Kurula gelecek Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı birçok kentte sokağa çıktı. Meclis önünde yapılmak istenen açıklama engellendi. Meclisten MEB'e yürüyen eğitim emekçileri polis engelini tanımayarak burada açıklama yaptı.

AKP tarafından 31 Aralık 2021'de Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulan Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonundan geçirilmişti. 

ANKARA
Meclis önünde açıklama yapmak isteyen eğitime emekçileri polis tarafından engellendi. Bunun üzerine Eğitim Sen üyeleri Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) yürüdü. Açıklama, burada yapıldı. Eğitim emekçilerine Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker de destek verdi.

Açıklamada, Eğitim Sen olarak daha önce defalarca belirtildiği gibi, Meclis'e sunulan kanun tasarısı gerek biçimi, gerekse sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğunun altı çizildi. Açıklamada, "Kanun tasarısında özel okullar ve kurslarda çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin hiçbir düzenleme olmaması önemli bir eksikliktir. Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi kabul edilemez" denildi.

Tasarıda uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edildiği açıkça görüldüğü kaydedilen açıklamada, "Aynı işi yapan öğretmenlerin uzman öğretmen, başöğretmen gibi statü farklılıkları üzerinden ayrıştırılması, hatta kendi içinde bölünmesi iş yerinde çalışma barışının bozulmasına neden olacak, eğitim sistemi bu durumdan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir. Yapılması gereken öğretmenleri statülerine göre sınırlandırıp, birbirine rakip haline getirmek değil, öğretmenler arasında halen var olan  sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına son veren ve kadrolu çalışmayı esas alan düzenlemeler yapmaktır" ifadeleri kullanıldı. 

Açıklama şöyle devam etti: "Eğitim Sen olarak yaptığımız sayısız basın açıklaması, iş yerlerimizde gerçekleştirdiğimiz toplantılar, eylem ve etkinliklerde defalarca dile getirdiğimiz talebimizi bugün Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi, burada sizlerin huzurunda bir kez daha tekrarlamak istiyoruz; Eğitim emekçilerinin bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların temel haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı' temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve taleplerini güvence alına alan yeni bir düzenleme yapılmalıdır." 

İSTANBUL
Eğitim Sen İstanbul Şubeler Platformu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya geldi. "Haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen kanun tasarısını öğretmenler reddediyor" pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını platform adına Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Özev okudu. Özev, kanun tasarısının gerek biçimi, gerek sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğunu belirterek, "Yapılması gereken öğretmenleri statülerine göre sınırlandırıp birbirine rakip haline getirmek değil, öğretmenler arasında halen var olan sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına son veren ve kadrolu çalışmayı esas alan düzenlemeler yapmaktır" dedi.

Bütün eğitim emekçilerine çağrı yapan Özev, "Bugün bizleri farklı statüler üzerinden bölmek isteyenlere karşı birlikte hareket etmezsek, hiçbir meslektaşımızın onaylamadığı bu düzenlemeyi geri çektiremezsek, yarın daha büyük saldırıların hedefi olmamız kaçınılmaz olacaktır" ifadelerini kullandı.

Eğitim emekçileri "Eşit işe eşit ücret", "Öğretmenlik yasası geri çekilsin", "Güvenceli gelecek, güvenceli iş", "AKP yasanı al başına çal" "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganları atan eğitim emekçileri alkışlarla eylemi sonlandırdı.

İZMİR
Eğitim-Sen İzmir Şubeleri, Öğretmenlik Meslek Kanun teklifi, eğitim emekçileri ve alanda örgütlü sendikaların karşı çıkışına rağmen TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesini Konak'ta bulunan YKM önünde protesto etti.

"Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı geri çekilsin" pankartının açıldığı açıklamada basın metnini Veysel Beyazadam okudu. Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı'nın 31 Aralık 2021 tarihinde TBMM'ye sunulduğunu hatırlatan Beyazadam, o günden bu yana eğitim emekçilerinin gündeminde olduğunu belirtti. Eğitim çalışanlarının ve sendikaların  eleştirilerine rağmen bugün TBMM Genel Kurulunun gündemine getirileceğini kaydeden Beyazadam, "Eğitim Sen olarak daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, TBMM'ye sunulan kanun tasarısı gerek biçimi, gerekse sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzaktır" dedi.

Kanun tasarısında özel okullar ve kurslarda çalışan eğitim emekçilerinin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin  düzenleme olmamasının önemli bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Beyazadam, Türkiye'de  bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerdiğini ancak Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesinin ise kabul edilemez olduğunu vurguladı. Beyazadam, "Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyona yakın öğrencinin eğitim hakkını yaşama geçirme ve bir milyona yakın öğretmenin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını 13 maddelik bir kanun metni ile düzenlemek, öğretmenlik mesleğine ne kadar değer verildiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.

ADANA
Eğitim Sen Adana Şubesi de İnönü Parkı'nda, "Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı geri çekilsin" yazılı pankartla yapılan açıklamanın metnini Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya okudu. Kanun tasarısı hazırlanırken 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen, ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararının yok sayıldığının altını çizin Kaya, "Türkiye tarafından da onaylanan Tavsiye Kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır" diye konuştu. 

Kaya, eğitim emekçileri olarak farklı statüler üzerinden kendilerini bölmek isteyenlere karşı mücadeleyi sürdüreceklerin vurguladı.