11 Ekim 2024 Cuma

Eğitim Sen: Haklarımıza ve taleplerimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz

Eğitim emekçilerinin tüm itirazlarına rağmen ÖMK'nın Meclis'ten geçmesine tepki gösteren Eğitim Sen, "Öğretmenlik mesleğini değersizleştiren, bizleri kariyer basamakları üzerinden bölen ve halkın değil iktidarın öğretmenini yaratmayı hedefleyen Öğretmenlik Mesleği Kanunu'na yönelik haklı itirazlarımız geçerliliğini korumaktadır. Geleceğimizi ipotek altına alan ve iş güvencemizin altını boşaltmayı hedefleyen her türlü yasal düzenleme ve fiili uygulamaya, örgütlü gücümüzle karşı duracağımız bilinmelidir" dedi.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun (ÖMK), eğitim emekçilerinin tüm itirazlarına rağmen Meclis'ten geçmesine tepki gösteren Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Ankara'da bulunan sendika binasında basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, ÖMK'nin muhatabı olan eğitim sendikaları, ataması yapılmayan 1 milyonu aşkın öğretmen, eğitim fakültelerindeki akademisyen ve öğrencilerin tüm eleştiri ve itirazlarına rağmen Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iktidar partilerinin oylarıyla dün gece kabul edildiğini hatırlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitimin temel bileşenlerinin taleplerine ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği iptal kararına kulak tıkadığını kaydeden Güneş, yasalaşmış olmasının ÖMK'yi meşrulaştırmayacağına, itirazlarının haklılığını ortadan kaldırmayacağına dikkat çekti.

'BU KANUNUN ÖĞRETMENLER NAZARINDA BİR ANLAMI YOKTUR'
ÖMK'nin, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırdığı ve eğitim emekçilerinin emeklerini değersizleştirdiği, ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarına çözüm üretmediği, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırdığı, özlük haklarını zayıflattığı, eğitim emekçileri arasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirdiğini söyleyen Güneş, "Bu kanunun, bir milyonu aşkın eğitim emekçisi ve ataması yapılmayan öğretmen nazarında bir anlamı yoktur" dedi.

Öğretmenleri kariyer basamaklarıyla sınıflandırmanın, buna göre ücret uygulamasına geçilmesinin eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırdığına işaret eden Güneş, meslekteki kıdemine bakılmaksızın bütün öğretmenlerin yaşadığı ekonomik yoksulluğunda yok sayıldığını söyledi.

'AMAÇ ŞİDDET GERÇEKLEŞMEDEN ÖNLEYİCİ TEDBİR ALMAK OLMALI'
Güneş şunları söyledi: "Öğretmenlik mesleğini ve öğretmenleri itibarsızlaştırmak için her gün yeni bir açıklama yapan MEB'in bu kadar sığ bir kanun taslağıyla eğitim emekçilerine yönelik şiddeti önlemeyi hedeflediğini varsaymak için çok iyi niyetli olmak gerekir. Amaç eğitim emekçileri şiddete uğradığında cezalandırmak değil, şiddet gerçekleşmeden önleyici tedbirler almak olmalıdır. Bu kanun gerek hazırlanış biçimi gerekse sınırlı içeriği açısından meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonu aşkın öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarının böylesine sığ ve dar bir çerçevede ele alınması kabul edilemez."

Meclis'te kabul edilen düzenlemenin son derece dar ve yetersiz olduğuna işaret eden Güneş, "ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi' metnini esas almayan bir meslek kanununun taleplerimize yanıt vermesi ve sorunlarımıza çözüm üretmesi beklenemez" diye ekledi.

'AYM ÖMK'Yİ İPTAL ETTİ'
AKP-MHP iktidarı döneminde öğretmenlik mesleğiyle ilgili üç yasa tasarısının gündeme getirildiğini kaydeden Güneş, Eğitim Sen'in her defasında içeriği ve hazırlanış biçimine ilişkin itirazlarını dile getirdiğini hatırlattı. Bu yasa tasarının AYM'ye taşındığını, ÖMK ile ilgili AYM'nin daha önce iptal kararı verdiğini kaydeden Güneş, bu kararların dikkate alınmamasına tepki gösterdi.

'ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZLE KARŞI DURACAĞIZ'
Eğitimin tüm bileşenlerinin dahil olduğu, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin hak ve taleplerini kapsayan yeni bir meslek kanunu hazırlanması talebini dile getiren Güneş, "Öğretmenlik mesleğini değersizleştiren, bizleri kariyer basamakları üzerinden bölen ve halkın değil iktidarın öğretmenini yaratmayı hedefleyen Öğretmenlik Mesleği Kanunu'na yönelik haklı itirazlarımız geçerliliğini korumaktadır. Eğitim emekçileri rekabet etmek ve yarışmak değil, birlik ve dayanışma içinde, nitelikli eğitim için çalışmak istemektedir. Geleceğimizi ipotek altına alan ve iş güvencemizin altını boşaltmayı hedefleyen her türlü yasal düzenleme ve fiili uygulamaya, örgütlü gücümüzle karşı duracağımız bilinmelidir. Eğitim Sen, her zaman olduğu gibi gelecekte de sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim ve bilim emekçilerinin özlük, ekonomik ve demokratik haklarını geliştirmeyi, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu için kararlılıkla mücadele etmeyi sürdürecektir" dedi.