3 Ekim 2024 Perşembe

Kadın avukatlar: ATK'nin Aysel Tuğluk raporu tıbbi değil siyasi

Kadın avukatlar, İstanbul Barosu önünde toplanarak Aysel Tuğluk'un serbest bırakılmasını istedi. İktidarın hapishanelerde uyguladığı baskının giderek arttığı belirtilen eylemde, baroların sessizliğine tepki gösterildi. Mersin ve Ankara'da eylem yapan avukatlara polis saldırırken, Hakkari, Adana ve Van'da da eylemler yapıldı.

Kadın avukatlar, Taksim'de bulunan İstanbul Barosu önünde eylem yaptı, Aysel Tuğluk'un tedavisi için özgür bırakılması çağrısında bulundu. Yağmura rağmen yoğun katılımın olduğu eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Serra Kadıgil de katıldı.

Eylemde "Aysel Tuğluk serbest bırakılsın" pankartı açan kadınlar, Aysel Tuğluk'un resimlerinin bulunduğu ve "Yaşasın kadın dayanışması", "Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük" yazılı dövizler taşıdı.

Kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Yelda Koçak, 5 yılı aşkın süredir tutuklu olan Tuğluk'un Kürt siyasi partiler tarihinin ilk kadın eş genel başkanı olmasının yanı sıra İstanbul Barosu üyesi bir avukat ve hak savunucusu kimliğine dikkat çekti. "Emeği, mücadelesi, ödediği bedel, siyasetçi ve insan hakları savunucusu hukukçu olarak yaşamdaki duruşu, yakın dönem siyasi tarihimizde derin izler bırakmıştır" diyen Koçak, Aysel Tuğluk'un annesinin vefatıyla ağırlaşan hastalık sürecini anlattı. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinin "hapishanede kalamaz" raporunun Adli Tıp Kurumu tarafından görmezden gelindiğine işaret eden Koçak, ATK'nin Aysel Tuğluk için iki kez "hapishanede kalabilir" raporu verdiğini hatırlattı.

25 SAYFALIK RAPORDA SADECE 2 SAYFA TIBBİ DEĞERLENDİRME YAPILDI
Kobanê davası heyetinin Tuğluk'u savunma yapıp yapamayacağının tespiti için ATK'ye gönderdiğini belirten Koçak, Adli Tıp Kurumu'nun buna ilişkin bir değerlendirme yapmak yerine Tuğluk'un suçlandığı olayların yaşandığı dönemde "cezai sorumluluğunun tam olduğuna" dair rapor düzenlediğinin altını çizdi. 25 sayfadan oluşan ATK raporunun 16 sayfasında Tuğluk'a ilişkin bugüne kadar yürütülen soruşturma ve yargılamaların yer aldığına, sadece 2 sayfada tıbbi tespitlere yer verildiğine dikkat çeken Koçak, raporda suç iddialarına genişçe yer verilmesinin tek sebebinin kamuoyunun dikkatini suç iddialarıyla meşgul ederek Tuğluk'un sağlık durumunun gizlenmesi olduğunu vurguladı.

"Yıllardır etik, vicdan, bilim ve hukuka aykırı raporlarla gündeme gelen ATK, politik mahpusların ağır ve ölümcül hastalıklarına rağmen mütemadiyen tıp bilimine aykırı raporlarından birini de Tuğluk için hazırlamış ve demans hastalığını inkar etmiştir" diyen Koçak, ısrarla gereğini yerine getirmeyen başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm idari ve adli makamların sorumlu olduğuna vurgu yaptı. 

'BAROLARIN SESSİZLİĞİ KABUL EDİLEMEZ'
Koçak, İstanbul Barosu önünde olma sebeplerinden birinin de baroların son dönemde sıkça gündeme gelen hasta tutsaklar ve hapishanelerdeki ölümler konusunda sessiz kalması olduğunu belirtti. "Dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu'nun kendi üyelerinden biri olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez" ifadelerini kullanan Koçak, tüm baroları ve Türkiye Barolar Birliği'ni Aysel Tuğluk nezdinde tüm hasta tutsakların yaşam hakkını savunmaya çağırdı.

Tuğluk'un yıllarca kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğüne de değinen Koçak, Tuğluk ve tüm siyasi kadın tutsakların serbest bırakılmasını istedi. Koçak, Tuğluk'un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlattı ve halka dayanışma çağrısında bulundu.

YOLERİ: AYSEL TUĞLUK VE TÜM HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, hapishanelerde özellikle siyasi tutsakların pek çok hak ihlaline uğradığını dile getirerek, yıllardır bu hak ihlallerine karşı mücadele ettiklerini söyledi. ATK'nin hasta tutsaklara yönelik verdiği pek çok kararın hukuka aykırı olduğuna, hapishanelerde tutsakların durumunun ve koşullarının giderek ağırlaştığına dikkat çeken Yoleri, Aysel Tuğluk başta olmak üzere tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi.

KAYAOĞLU: 24 ŞUBAT'TA ÇAĞLAYAN ADLİYE ÖNÜNDE OLACAĞIZ
ÖHD İstanbul Eşbaşkanı Arzu Kayaoğlu, 24 Şubat günü Çağlayan Adliyesi önünde başta Aysel Tuğluk olmak üzere bütün hasta tutsaklar için nöbet eylemi gerçekleştireceklerini duyurdu ve tüm kamuoyunu eyleme davet etti.

Eylem, "Aysel için adalet herkes için adalet", "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın", "Yaşasın kadın dayanışması", "Aysel serbest bırakılsın", "Tedavi haktır engellenemez" sloganlarıyla sonlandı.

ANKARA
Kadın hukukçular, Ankara Adliyesi önünde bir araya gelerek Aysel Tuğluk'un serbest bırakılmasını istedi. Açıklama yapmak isteyen avukatlara polis saldırdı. Adliye önünü abluka altına alan polis, eylemi takip etmek isteyen gazetecileri de alandan uzaklaştırdı.

Yaşananlara tepki gösteren hukukçular, "Aysel Tuğluk yalnız değildir" sloganını attı. Slogan atan kitleye saldıran polis, adliye içerisindeki avukatların dışarı çıkmasını da engelledi. HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu polis engellemesine tepki gösterdi.

Polis saldırısı sonrası kadın avukatlar, adliyenin A kapısı önünde açıklama yaptı.

Avukat Nurdan Kılıç, Tuğluk'a yaşatılan hukuksuz süreçte sorumluluğu olan herkesi hukuka ve vicdana uygun davranmaya çağırdı. Sadece yetkililerin değil kamuoyunun da üzerine düşeni yapması ve dayanışma göstermesi gerektiğini belirten Kılıç, Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği'ne Aysel Tuğluk ve hasta tutsaklara sahip çıkma çağrısında bulundu.

Kadınlar "Aysel Tuğluk serbest bırakılsın" sloganlarıyla eylemlerini sona erdirdi.

MERSİN
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği  (ÖHD) Mersin Şubesi Aysel Tuğluk'a ilişkin ATK kararına itiraz etti. Mersin Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamaya polis engel olmaya çalıştı. Bunun üzerine avukatlar oturma eylemine geçti. Oturma eylemi sırasında polis avukatlara biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Saldırı sırasında bir polis amiri, avukat Ali Bozan'ı, "Ben seni çok iyi tanıyorum. Senle görüşeceğim" sözleriyle tehdit etti.

Avukatların bir çoğunun yüzünde ve vücudunda kalkana bağlı yaralanmalar oluşurken, polis avukatları darp ederek adliye binası içine itti.

ADANA
Adana'da da kadın hukukçular, İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. Tuğluk'un fotoğraflarının taşındığı açıklamada, sık sık, "Aysel Tuğluk yalnız değildir", "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Aysel Tuğluk'a özgürlük" sloganları atıldı. Avukatlar adına söz alan Umay Büyükdağ, ATK raporuna ve Tuğluk'un serbest bırakılmamasına tepki gösterdi.

VAN
Van'da kitle örgütleri ve kadın hukukçular, Aysel Tuğluk'un tahliye edilmesi talebiyle açıklama yaptı. Van Barosu önünde yapılan açıklamaya, Van Kadın Platformu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi Kadın Komisyonu, Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Star Kadın Derneği, TJA Van, HDP Van Kadın Meclisi, KESK Van Şubeler Platformu Kadın Meclisi, EMEP Van İl Örgütü, Mavi Göl Kadın Derneği ve Aryen Kültür Sanat Derneği temsilcileri katıldı.

Kadınlar adına açıklamayı okuyan ÖHD Van Şube Yöneticisi avukat Mehtap Işık, ATK tarafından verilen raporun ayrıntılarına dikkat çekerek, "ATK'deki hekimlerin raporda, Cumhuriyet Savcıları gibi suçlamalara genişçe yer vermesinin tek amacının kamuoyunun dikkatini suç iddialarıyla meşgul ederek Aysel Tuğluk'un gerçek sağlık durumunun gizlenmesi olduğunun farkındayız" dedi.
Açıklama, alkışlar eşliğinde son buldu.

HAKKARİ 
Yüksekova'da ÖHD, KESK, İHD, TMMOB Aysel Tuğluk için açıklama yaptı. ÖHD Şube Eşbaşkanı Harika Günay Karataş, "Aysel Tuğluk hakkında verilen rapor aynı zamanda ATK'nin tarafsız, adli ve tıbbi bir kurum olmaktan ziyade Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğunu göstermekte, ATK adeta yürütmenin ve siyasi iktidarın bir organı olarak görev yapmaktadır" dedi.