30 Eylül 2024 Pazartesi

Musa Anter ödülleri sahiplerine teslim edildi

29. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, sahiplerine teslim edildi. Ödülleri tutsak gazetecileri ve Mahsa Amini şahsında katledilen kadın ve LGBTİ+'lara atfeden gazeteciler Musa Anter ve Gurbetelli Ersöz'ün izinde gerçekleri yazmaya devam edeceklerini kaydetti.

Diyarbakır'da 20 Eylül 1992'de katledilen Musa Anter anısına her yıl verilen 29. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerine teslim edildi. Bu yıl Yeni Yaşam Gazetesi tarafından düzenlenen ödül töreni, Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde yapıldı. Törene, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Disk Basın-İş, Barış Vakfı üyeleri, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Perihan Koca, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, katledilen gazeteci Mazlum Erenci'nin annesi Remziye Erenci, demokratik kitle örgütü temsilcileri ile çok sayıda gazeteci katıldı.

'APÊ MUSA'NIN ARDILLARI GERÇEKLERİ YAZMAYA DEVAM ETTİ'
Salona Musa Anter ve Gurbetelli Ersöz ile özgür basın mücadelesinde yaşamını yitiren gazetecilerin fotoğrafları asıldı. Nezahat ile Mazlum Akpolat'ın, sunuculuğunu yaptığı tören, saygı duruşuyla başladı. Kürtçe ve Türkçe yapılan açılış konuşmalarda, Apê Musa'nın katledilmesiyle bir halkın susturulması ve kalemsiz kalmasının amaçlandığı belirtilerek, "'Kürt basınının çınarı katledilirse, bu halk susar' diye düşünüldü. Evet, Apê Musa bir sokakta katledildi ve kalemi kanlar içinde kaldı. Ama ardılları o kalemi alarak, gerçekleri yazmaya devam etti. Cengiz Altunlar, Gurbetelliler, Ferhat Tepeler, Deniz Fıratlar, Nujiyan Erhanlar, Metin Göktepeler o kalemi devraldı ve bizlere bıraktı. Basın şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz" denildi.

'ANISINI YOK ETMEYE GÜCÜNÜZ YETMEYECEK'
Yeni Yaşam Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Musa Anter Davası'nın zaman aşımıyla düşürülmesine dikkat çekerek, her şeyin önceden bilindiğini ve bu cinayetin tezgahlandığını söyledi. Turan, sis perdesinin arkasına saklananların bu duruşmayı zaman aşımına uğrattığını belirterek, "Her ne yaparsanız yapın, anısını yok etmeye gücünüz yetmeyecek. Sizler bu davaya zaman aşımı biçmiş olsanız da bu dava asla ve asla divana kalmayacak. Bu cinayeti azmettirenlerden tetiği çekenlere, onları koruyanlardan ve muhafaza eden iktidarlardan hesap sorulacağını tekrar etmek istiyorum. Özgür Basın geleneği büyük bedeller ödedi, ödemeye devam ediyor. Gerçekleri yazmak bu ülkede her şeyden daha zor. Bu akşam ödülü alan bütün gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar olmasaydı, gerçekleri öğrenme kısmı eksik kalacaktı. İyi ki mücadele ediyorlar" ifadelerini kullandı.

BULDAN: KALEMİ YERE DÜŞMEYECEK
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, gecenin anlam ve önemine değinerek, "Bu gece çok önemli bir gece. Çünkü Apê Musa'nın ardıllarının ödül aldığı bir akşam. Apê Musa'nın duruşunu, bilge kişiliğini tarif emek mümkün değil. Özgür basın emekçileri onun bıraktığı kalemi hiçbir zaman yere düşürmediler. Musa amcanın kalemi her zaman hakikati halka ulaştırmak için yazdı. Devlet Musa amca ve ardıllarından hep korktu. Bu yüzden devlet bu ülkede bu kadar failİ meçhul cinayet işledi. Bu yüzden bu ülkenin adı failli belli ülkeler olarak kaldı. Bizler Apê Musa'nın yoldaşları, onun failleri yargılanana kadar, onun hesabını sormaya devam edeceğiz. Bu yüzden Apê Musa dosyası biz bitti demeden kapanmaz. Bize verdiği mücadele aşkı, asla bu dosyanın kapamasına izin vermeyecek. Apê Musa'nın söylediği gibi Kürtler öldürüldükçe tükenmeyecek" dedi.

'DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Yeni Yaşam editörü Reyhan Hacıoğlu, baskı ve savaşın devam ettiği bir dönemde bir arada olmanın çok değerli olduğunu ifade ederek, "Bizler hakikat ortaya çıkarmak için bedel ödeyen ve bedel ödeten bir gelenekten geliyoruz. Onların anısını yaşatamaya devam edeceğiz. Bizler yıllarca iktidarın baskı ve saldırılarına maruz kaldık. Yıllardır arkadaşlarımız tutuklandı, gazetemiz bombalandı ama biz hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmedik. Bizler Gurbetelli Ersöz'ün, Musa Anter'in öğrencileriyiz. Biz katilleri tanıyoruz. Bizler onun öğrencileri olarak, bu davanın peşini bırakmıyoruz. Değil 30 yıl, üç yüz yıl geçse de bu davanın peşini bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.

'MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR'
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu da şunları söyledi: "Bu gece hem heyecan hem de duygulu bir akşam. Çünkü hem Musa Anter'i anıyoruz hem de kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısını yaşatıyoruz. İki gün önce Apê Musa'yı mezarı başında andık ve yoklama aldık. Kürt basını yıllardır bombalamalara, baskılara, tutuklamalara rağmen yılmadan yoluna devam ediyor. Bunun en yakın örneği 16 arkadaşımızın gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanması oldu. Türkiye'de basın özgürlüğü kalmasa da bizler Apê Musa'nın ardıllarıyız, onlardan devraldığımız kalemle mücadeleyi sürdürüyoruz."

'KARARI TANIMIYORUZ'
Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ise mahkemenin verdiği zaman aşımı kararını tanımadıklarını söyledi. Kararın insanlık dışı olduğunu vurgulayan Anter, "İnsanlık dışı bir kararla Musa Anter Davası düştü. Ama Musa Anter asla düşmez, çünkü Musa Anter'in küçük generalleri var. Onların elinde kurşun, bizim elimizde kalemimiz var, aradaki fark bu. Biz bu zaman aşımını asla kabul etmiyoruz. Türkiye hukuku artık bizim hukukumuz değil, biz bu hukuku artık bu tanımıyoruz" ifadelerinde bulundu.

Konuşmaların ardından Özgür Basın mücadelesini konu alan ve Musa Anter'in yaşamını anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından sanatçı Feryal Öney sahne aldı. Daha sonra ödül törenine geçildi. 

'APÊ MUSA'NIN İZİNDE OLACAĞIZ'
Türkçe Haber Dalı'nda Jüri Özel Ödülü'ne layık görülen Mezopotamya Ajansı muhabirleri Semra Turan ve Tolga Güney'e, ödülleri Barış Akademisyenleri Aslı Aydemir ve Onur Hamzaoğlu tarafından verildi. Ödülü tutsak gazetecilere atfeden Semra Turan, "Biz Apê Musa'nın, Gurbetelli Ersöz'ün izinde olacağız. Bize hakikat haberciliğini öğrettiği için Mezopotamya Ajansı'na teşekkür ederim" dedi.

BİR DİĞER JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ KAOS GL'YE
Kaos GL'den Yıldız Tar'ın "Mira'yı öldüren katil, arabasını çalıp arkadaşlarıyla düğüne gitmiş" başlıklı haberi de ikinci "Türkçe Haber Dalı Jüri Özel Ödülü"nden biriydi. Tar'a ödülünü HDK Eşsözcüsü Esengül Demir verdi. LGBTİ+ haberciliği yapmanın önemine vurgu yapan Tar, "Bugün aldığımız bu ödülle birlikte yalnızlığımıza değer kattınız. Umarım bu değerle birlikte ödülümü, onca yıldır devlet şiddetiyle sokaklara çıkan LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerine ve yalnızlığımızda bize yol olan Sebahat Tuncel'e adıyorum" dedi. Esengül Demir de, "Türkiye'de Kürt sorununa bakış açısı ve LGBTİ+ bakış açısının turnusol sorunu gördüğünü biliyoruz. En ağır bedeller ödeyenler buluştu bugün burada. Bir LGBTİ+ arkadaşımıza ödülün verilmesi çok değerli. Karşı mitingler düzenlenen böyle bir dönemde kadın ve LGBTİ+ mücadelesinin ortaklaşması gerektiğini ve yan yana mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz. Diyarbakır Cezaevi'nde olan 16 arkadaşımızı selamlamak istiyorum. Ve İran'da mücadele eden Musa Anter'in torunlarına da selam göndermek istiyorum" dedi. Bu esnada katılımcılar uzun süre "Jin jiyan azadi" sloganı attı.

'DÜN APÊ MUSA'DAN BUGÜN BİZDEN KORKUYORLAR'
Kürtçe Haber Dalında Jüri Özel ödülü alan Jinnews muhabiri Medya Üren, son yıllarda Kürt illerinde yaşanan hak ihlalleri ve baskılara dikkat çekerek, "Kürdistan'da çok önemli gelişmeler yaşanıyor. İktidar 30 yıldır kirli politikaların üstünü örtmek için özgür basına saldırıyor. Başta kadın gazetecilere ve kadın ajansına saldırdı. Apê Musa'dan korkuyorlardı, bugün de bizden korkuyorlar. Bize yönelik gelişen bu saldırılara rağmen mücadelemiz devam edecek" dedi. 

Üren, ödülünü İran rejimi tarafından gözaltında katledilen Jîna Mahsa Amini'ye atfederek, "Bu katliamlar aslında kadının kendi kimliği, yaşam mücadelesi ve özgür iradesine yöneliktir. Bu yüzden ödülümü katledilen Mahsa Amini'ye atfediyorum" ifadelerini kullandı.

FOTOĞRAF ÖDÜLÜ MEZOPOTAMYA AJANSI'NA
Fotoğraf Dalı'nda birincilik ödülüne de Mezopotamya Ajansı'ndan Eylem Akdağ'ın, Sur'da yaşamını yitiren Hakan Aslan'ın cenazesinin bir torba içinde babasına verilmesine ilişkin çektiği fotoğrafı layık görüldü. Akdağ, "Ödülü halen kemikleri bulunmamış ve o kemiklerin mücadelesini veren değerli ailelerimize ithaf ediyorum" dedi.

EVRENSEL'E JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ 
Fotoğraf Dalı'nda Jüri Özel Ödülü'nü ise Evrensel Gazetesi'nden Eylem Nazlıer aldı.

'KALEMİMİZ YERDE KALMAYACAK'
Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği Dalında Diyarbakır Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutuklu bulunan Jinnews Müdürü Safiye Alagaş ödüle layık görüldü. Alagaş, gönderdiği mesajda, "Nasıl ki arkadaşlarım kalemi yerde kalmadıysa, bizim de kalemimiz yerde kalmayacak. Bana bu ödülü layık gören herkese çok teşekkür ediyorum. Bu ödülü tutsak yakınları ve tutsaklara atfediyorum" dedi.

Ödülü veren PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan'ın ablası Serap Mutlu, şunları söyledi: "Kürtlerin görmediği, yaşamadığı acı kalmadı. Tekrar yaşamak farklı bir şey. Musa amcayı çok iyi tanıyorum. Bütün Kürtlerin ve hepimizin amcası. Asla unutulmayacak. Hepimiz verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ne onu ne de diğer basın şehitlerini asla unutmayacağız. Hepsini saygıyla anıyorum."

'KÜRTLERE UYGULANAN ZULÜM DEĞİŞMİYOR'
Bu yıl Onur Ödülü Dalı'nda ise ödül hasta tutuklular için Adalet Nöbeti başlatan tutuklu yakınlarına verildi. Ödülü HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tutuklu yakınları adına Zeynep Çalıhan'a verdi. Buldan, Kürtlerin yaşadığı zulme dikkat çekerek, "Kürtler, kimi zaman köyleri yakılarak sürgüne gönderildi, kimi zaman faili meçhul cinayetlerle öldürüldü. Yıl 2022, Kürtlerin kemikleri torbalarda ailelerine veriliyor. Yıllar geçse de Kürtlere yapılan baskılar zulüm değişmiyor" dedi.