24 Nisan 2025 Perşembe

SKM MYK üyesi Serpil Topal tahliye edildi

Devrimci sosyalistlere yönelik tutuklama saldırısında tutsak edilen Kadın İşçinin Sesi Sözcüsü ve SKM MYK üyesi Serpil Topal, bugün yargılandığı davada tahliye edildi. Topal, iddianamede demokratik eylem ve etkinliklerin, sendikal çalışmalarının ve sosyalist kimliğinin kriminalize edildiğini kaydetti. Duruşma, 18 Eylül'e ertelendi.

Devrimci sosyalistlere yönelik tutuklama saldırısında 24 Ocak günü tutsak edilen Kadın İşçinin Sesi Sözcüsü ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) MYK üyesi Serpil Topal'ın ilk duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmayı Topal'ın yakınları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Birleşik İşçi Hareketi (BİH) üyeleri ve SKM üyeleri izledi.

Duruşma Serpil Topal'ın savunmasıyla başladı. Topal, sosyalist bir kaıdn olduğunu belirterek, "Sosyalist olmak sadece düşüncede olan bir şey değil, sosyalist olmak yaşamını da buna göre düzenlemektir" dedi. İddianamede suç olarak gösterilen eylem ve etkinliklere katıldığını belirten Topal, "Toplumsal olaylarda bazen dayanışma gösterdim, bazen bir duruma tepki gösterdim. Üstelik bunlar sadece sosyalist olmakla ilgili de değil, insan olmakla iligli" diye konuştu. 

SURUÇ VE ANKARA KATLİAMI İÇİN ADALET İSTEYENLERİ DEĞİL KATİLLERİ YARGILAYIN
Sosyalist gençlerin duruşmalarına katılmanın, mahkemenin tahliye ettiği  sosyalistleri hapishane önünde karşılamanın suç olmadığını belirten Topal, "10 Ekim Katliamıyla ilgili basın açıklamasına katılmam suç sayılmış. Burada benim değil, katliamda sorumluluğu olanların yargılanması gerekiyor. Adalet arayıcılarının değil, katliamda sorumlulukları olanlar yargılanmalı" dedi. 

Bu yıl Suruç Katliamının 10. yılına girdiğine dikkat çeken Topal, "Adalet arayışı 10 yıldır sürüyor. 10 yıldır Suruç yaralıları, avukatları, aileleri yargılandı, tutsak edildi. Suruç katliamında sorumluluğu olanların yargılanması talebiyle her ayın 20'sinde Halitağa'da oturma eylemi yapılıyor. Her ay orada oluyorum, yıl dönümünde geniş çaplı eylemler ve etkinlikler yapılıyor, bundan son ara yapılmaya devam edecek" diye konuştu. 

'SOKAĞA ÇAĞRI YAPMAK MEŞRUDUR'
"BİH'in çeşitli anmaları, eyleme ve sokağa çağrı yapan afişlerimiz suç sayılmış. BİH işçilerden oluşan meşru bir platformdur. İşçilerin bir arada olması, hak araması, söz eylem örgütlenme hakkı ve bu hakkın da sokağa çağrı yapması meşrudur" diyen Topal, sendikal faaliyetlerin kriminalize edildiğini kaydetti.
 
'ATILIM GAZETESİ KRİMİNALİZE EDİLİYOR'
İddianamede yer alan sosyalist gazete Atılım'ın 30. yıl etkinliklerinin de kriminalize edildiğini ifade eden Topal, "Aylarca kamuoyuna duyurulan, sokakta, sosyal medyada insanların davet edildiği, yer ve saat bilgisi kamuoyuna duyurulduğu, sosyal medyadan canlı olarak yayınlanan bu etkinliğin kriminalize edilmesini kabul etmiyorum" dedi. Topal, "Dosyaya konulan bilgiler ve içerik bile o canlı yayından alınan bilgilerdir. Bugünkü siyasi iklimde elbette her sosyalist basın gibi Atılım gazetesi de baskı altına alınmaya çalışıyor. Kurulduğu günden bu yana çalışanları gözaltı, tutuklama, kaçırma ve kaybetme saldırılarının hedefinde olmuştur. Atılım gazetesine sahip çıkanların kriminalize edildiğini görüyorum bu dosyada" diye konuştu.

'DEVRİMCİ TUTSAKLARA SAHİP ÇIKMAK İNSANİ BİR GÖREV'
Sosyalist devrimci Birgül Mızrak'ın görüşçüsü olmasının, görüşçüsü olduğu tutsağa para yatırmasının ve ailesiyle iletişim kurmasının suç olmadığını, tüm bunların insan olmanın gereği olduğunu ifade eden Topal, hapisahneye görüşçü olmak için idareye dilkeçe verildiğini, polis soruşturması yapıldığını kaydetti. "Ama tüm bu süreçte suç olmayan unsurlar, bugün yargılama konusu yapılıyor. Yatırdığım para, bir örgüt finans sağlayacak bir miktar değildir. Gönderdiğim miktar bir kadının asgari hijyen ürünlerini alabileceği bir miktardır" diyen Topal, ESP PM üyesi olduğunu, ancak yasal parti faaliyetlerinin bile suç gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.

'SÜLEYMEN YETER İŞÇİ SINIFININ ÖNDERİ'
Bir videoda halay çekerken gözaltında kaybedilen Limter İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'in fotoğrafının bile iddianamede yer aldığını belirten Topal, "Süleyman Yeter, gözaltında katledildi. İşçilerin ve sosyalistlerin adalet mücadelesi ile onun katilleri ceza aldı. Onun fotoğrafının sendikada yer alması suç değildir. O işçi sınıfının önder bir işçisidir" dedi.

'DELİLLER HUKUKSUZ TOPLANDI'
Daha sonra söz alan avukat Önder Özgür, yasadışı örgüt üyeliği, dijital materyal, gözaltında tavır ve dijital dokümanlardan oluşturduğunu söyledi. Gözaltına alınmadan önce müvekkili Topal hakkında gizli kamera, fiziki takip, telefon dinlenmesi gibi birçok hususta savcılık izni alındığını kaydetti. Özgür, bu izinlerin usule uygun olmadığını ve verilen izinlerin hangi gerekçeye dayandırılmadığını, ve "hukuka aykırı değil statüsünde" olduğunu kaydetti.

'YASAL HAKLAR KRİMİNALİZE EDİLİYOR'
"Hangi delilin hangi kanıta göre toplandığı belli olmayan bir ev araması yapıldı. Hukuka aykırı delil toplanarak delilden kişiye değil, kişiden delile ulaşılamaya çalışılmıştır. Bunlar dosyadan çıkarılmalıdır" diyen Özgür, yasal siyasi parti, dernek ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla yapılan her türlü etkinliğin kriminalize edildiğini söyledi.

Özgür, ESP üyesi olmanın, organlarında yer almanın, anaysal güvence altında olan demokratik eylem ve etkinliklerin iddianamede suç olarak yansıtılmasını kabul etmediklerini söyleyedi. 

TAHLİYE KARARI
Savcılık, Topla'ın tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme heyeti, Topal'ın tahliyesine karar verirken, duruşma 18 Eylül'e ertelendi.