4 Ekim 2024 Cuma

AvEG-Kon: Yeni bir Kürt katliamına dur diyelim

AvEG-Kon yazılı açıklama yaparak, KDP'nin Türk devletiyle işbirliğine tepki gösterdi, "Kürdistan ve Kürt halkımız savaş ve işgal tehdidi altında. Faşizme, sömürgeciliğe ve işbirlikçiliğe dur de" çağrısında bulundu.

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Türk devletinin sömürgeci saldırganlığına ortak olan KDP'ye tepki gösterildi, "Kürdistan ve Kürt halkımız savaş ve işgal tehdidi altında. Ayağa kalk! Faşizme, sömürgeciliğe ve işbirlikçiliğe dur de" çağrısında bulunuldu.

Kürdistan ve Kürt halkının ulusal, demokratik ve özgürlük mücadelesine dönük saldırıların, gerici Irak hükümeti ve işbirlikçi KDP yönetiminin aktif katılımıyla devam ettiğini belirtilen açıklamada, "Bölgede Kürt halkımızın yıllara varan mücadelesi ve on binlerce şehitle elde ettiği kazanımlar, geliştirilen gerici ittifak ve planlarla yok edilmek isteniyor. Rojava Devrimi ve devrimin ortaya çıkardığı halklar arası özyönetime dayalı demokratik, kadın özgürlükçü ve eşitlikçi yaşam biçimi tersyüz edilmeye çalışılıyor. ABD-AB-Rusya gibi emperyalist devletlerin açık ya da gizli desteğinde Medya Savunma Alanları hedefe konuyor, gerilla güçleri işbirlikçilerin alan daraltma ve fiziki saldırılarına maruz kalıyor" denildi.

HDP'ye dönük kapatma tehditlerine de değinilen açıklamada, "Kuzey Kürdistan'ın tüm kentleri, dağları ve ovaları birer kışlaya çevrilmiş; sokağa çıkma yasakları, bombalamalar, katliamlar olağan hale getirilmiş durumda" diye belirtildi.

Rojava devrimine yönelik DAİŞ çeteleri ile Türk devletinin saldırılarının başarısız olduğu hatırlatılan açıklamada, Rojava halklarına yönelik ENKS ve Roj peşmergeleri eliyle özyönetimin istikrarsızlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekildi.

İşbirlikçi KDP'nin ulusal çıkarları bir tarafa bırakarak, gerici feodal-burjuva histerisine teslim olduğuna dikkat çeken AvEG-Kon açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Bu teslimiyetin ve Kürt ulusal değerlere ihanetin somut biçimini KDP'nin Türk devletinin talimatı ve Irak yönetiminin direk katılımıyla Şengal topraklarını işgal etme ve Şengal Özerk Yönetimi'ne son verme anlaşmasında, yine Türk devletinin talimatıyla gerilla alanlarında gerçekleştirdiği saldırılar ve yoğun askeri güç ve silah sevkıyatında görüyoruz. Saldırıları düzenleyen, kışkırtan olmasına rağmen kendisinin mağdur olduğu yalanına dayalı kara propaganda ise, kan dökmeye ne kadar hevesli olduklarını gösteriyor.

Gerek sömürgeci faşist Türk devletinin içte ve dışta geliştirdiği savaş ve işgal planları, gerekse O'na destekte hiç tereddüt etmeyen Irak hükümeti ve işbirlikçi KDP yönetimi, hak ettikleri yanıtı demokrasiden, eşitlik ve halklar arası kardeşlikten yana olan bölge halklarından alıyorlar. Kötüleşen yaşam koşullarına karşı haftalardır ayakta olan güney halkı, Şengal'deki özyönetimlerini savunmakta kararlı ve mevzilerini terk etmeyen Ezidi halkı, Rojava devrim güçleri ve faşist Erdoğan'ın Saray rejimine karşı direnişte olan tutarlı demokrat ve ilericiler, devrimci ve sosyalist güçler savaş ve işgal politikalarına karşı baş eğmez direniş sergiliyorlar."

Göçmen işçi ve emekçilere çağrıda bulunan  AvEG-Kon, saldırıların sadece Kürt halkına değil tüm bölge halklarına olduğunu vurguladı. Açıklamada şunlar kaydedildi: "Coğrafyamızda gelişen demokrasi mücadelesini, kadın özgürlükçü ilerlemeyi, halklar arası kardeşleşmeyi baltalayarak, devrim ve sosyalizm istemini karanlığa mahkum etmek istiyorlar. Buna izin vermeyelim. Kürdistan'a ve Kürt halkımıza dönük savaş ve işgal saldırılarına karşı halkların kardeşliğini sokakta daha gür haykıralım. Faşist rejimle emperyalistler arasında yapılan her türlü gizli-açık anlaşmaların derhal iptalini talep edelim. Yeni bir Kürt katliamına dur diyelim."