4 Ekim 2024 Cuma

Hasta tutsak Polat'ın annesi: Her gördüğümde daha kötü

Ekim Polat, 23 yaşında kalp, KOAH başta olmak üzere bir dizi hastalığı var. Kemik erimesi için kullanması gereken ilaç verilmiyor, aylık yapılması gereken iğne için 8 ay sonrasına randevu veriliyor. "Oğlumu her gördüğümde, daha kötü görüyorum" diyen anne Songül İlker, oğlunun serbest bırakılarak tedavisinin sağlanmasını istedi.

Ekim Polat, henüz 23 yaşında. 4 yıldır tutsak olan Polat, İHD'nin hasta tutsaklar listesinde yer alıyor.

İstanbul'da 2016 yılında gözaltına alınan Polat, 15 gün boyunca gözaltında işkence gördü. Hazırlanan ifade tutanağını imzalaması için zorlanan Polat, polisler tarafından "Bu suçun sana ait olmadığını biliyoruz ama sana kalacak" denilerek tehdit edildi. Öyle de oldu. Ekim Polat, 15 gün sonra çıkarıldığı mahkemede, tanıkların lehte verdiği ifadelere, delillere rağmen 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Polat, tutuklandıktan sonra Silivri Hapishanesi'ne götürüldü, ardında önce Bandırma M Tipi Hapishanesi sonra Manisa Akhisar T Tipi Hapishanesi'ne sevk edildi. 2 yıl önce, zorla götürüldüğü tek kişilik hücrede kalp krizi geçiren Polat, KOAH hastası ve ileri derecede kemik erimesi rahatsızlığı var.

Aynı zamanda Hipofiz hormonlarında (büyüme) sorun olan Polat'ın, düzenli ilaç kullanması ve aylık olarak düzenli iğne yaptırması gerekiyor. Ancak, götürüldüğü hastanede iğne için 8 ay sonrasına randevu verildi. İlaçlar ise düzensiz veriliyor.

Ekim Polat'ın gözlerinde de sorun var, doktora götürülmediği için gözlük de kullanamıyor.

En son 21 Kasım'da oğlu ile konuşan anne Songül İlker, oğlunun sağlığından endişe duyduğunu belirterek, duyarlılık çağrısı yaptı. İlker, şunları söyledi: "Ekim, kalp hastası düzenli kullanması gereken 'Beloc' ilacı verilmiyor. Kemik erimesi iki yıl önce kontrole götürüldüğünde sınırdaydı, şimdi ne durumda bilmiyoruz. Çünkü bir daha doktora götürülmedi.

'AYLIK KULLANMASI GEREKEN İĞNE İÇİN 8 AY SONRASINA RANDEVU VERDİLER'
Hipofiz hormonları için kullanması gereken ilaç ve aylık olarak yaptırması gereken iğneyi de yaptıramıyor. Adli tutuklular sık sık hastanelere götürülüp antidepresan veriliyor ancak Ekim'in aylık kullanması gereken iğne için 8 ay sonrasına randevu veriliyor." Anne İlker, hastaneye götürüldüğünde de doktor "Suçun ne?" diye sorarak ayrımcılık yaptığı için tedavinin gerçekleşmediğini aktardı.

DAHA ÖNCE SALDIRAN ADLİ TUTUKLU İLE AYNI KORİDORA KOYDULAR
Anne İlker, 21 Kasım'da yaptıkları telefon görüşmesine ilişkin şunları aktardı: "Ekim, telefonda Başgardiyan Hüseyin denen şahısın vardiyasında özellikle çok sorun yaşadığını söyledi. Daha önce Alevi ve Kürt olduğu için bir adli tutuklunun saldırısına uğramıştı. Ekim'i yine o adli tutuklunun hücresinin karşısındaki hücreye koymuşlar, koridora çıktıklarında karşı karşıya getiriyorlar. Özellikle onunla çıkarıyorlar. Gerginlik yaşanıyor. Daha önce o adli tutuklu oğluma saldırmıştı. Açılan davada, kamera görüntülerine rağmen Ekim'e ceza verildi."

"Tadilat yapılacak denilip kandırılarak götürüldüğü hücrenin penceresinin kolu yok. Rutubetli bir yer. Hastalığından dolayı sık sık temizlik yapması gerekiyor. Çamaşır suyu kullandığı için ciğerleri daha çok zarar görüyor" diyen anne İlker, oğlunun istediği ürünler kantinde olmasına rağmen getirilmediğini ya da istemediği şeylerin verildiğini söyledi. İlker, "Kantinde su olmasına rağmen su vermiyorlardı. Başvuru yapıp itiraz ettikten sonra vermeye başladılar. Elinde fişler var, bunu kanıtlayabilir" dedi.

Tüm bu yaşananlara ilişkin defalarca dilekçe ile başvuru yapan oğlu Ekim Polat'ın, başgardiyan Hüseyin ve hapishane müdürü tarafından tehdit edildiğini belirten anne İlker, şöyle devam etti: "Başgardiyan Hüseyin, Ekim'i çağırıyor ve 'bizi Adalet Bakanlığına şikayet ediyorsun. Cezaevine yazabilirsin ama bakanlığa dilekçe yazmak yok. Bizimle uğraşmayacaksın' diye tehdit ediyor. Ekim bunun üzerine müdürle görüşüyor ve bunları anlatıyor. Müdür bir daha sorun yaşanmayacağını söylüyor ama üç gün sonra aynı şeyler yaşanıyor. 'Asmayalım da besleyelim mi' diye bir taraftan adli tutuklu bir taraftan da başgardiyan Ekim'i tehdit ediyor.

'HER GÖRDÜĞÜMDE DAHA KÖTÜ GÖRÜNÜYOR'
En son oğluyla geçtiğimiz ay kapalı görüşte görüştüğünü aktaran Songül İlker, oğlunun yürümekte zorlandığını ve bir bacağını sürüyerek görüşe geldiğini söyledi. "Ayda bir kez gidiyorum görmeye ve her gittiğimde Ekim'i daha kötü görüyorum" diyen Songül İlker, şöyle devam etti: "Ekim'in tedavi için gitmesi gereken 5 bölüm var. Bunu günlere yayarak planlasalar tedavisi yapılacak. Ama bu hakkı engelleniyor. Şimdi de pandemi bahane edilerek, tedavi edilmiyor."

'ARTIK HAPİSHANEDE KALAMAZ, SERBEST BIRAKILSIN'
Ekim Polat, tüm bu hak gasplarına karşı en sonuncusu 45 gün olmak üzere birçok kez açlık grevi yaptı. Açlık grevlerinin oğlunun sağlığını daha da kötüleştirdiğini ifade eden Songül İlker, "Benim oğlum sadece hakları için mücadele ediyor, sadece haklarını istiyor. Artık hapishanede kalamaz. Dışarıda benim yanımda tedavisini sürdürmeli çünkü hakikaten geç kalındı."

Akhisar T Tipi Hapishanesi'nin tutsaklara yönelik kötü muamele ve işkence ile sık sık gündeme geldiğini hatırlatan Songül İlker, dışarıda buna karşı yeterince ses çıkarılmadığını söyleyerek, eleştirdi.