4 Ekim 2024 Cuma

Kobanê davası sürüyor

Kobanê davasının 8. duruşmasında dinlenen müşteki, Yüksekdağ ve Demirtaş'ın ana akım medyada aleyhlerine servis edilen haberlerden yola çıkarak haklarında şikayetçi oldu. 

IŞİD'in Kobanê'ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014'te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21'i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê davasının 8. duruşması 6. gününde Sincan Hapishanesi Kampüsü'nde görülüyor. 

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına dava avukatlarının yanı sıra HDP Konya, Eskişehir ve Ankara il ve ilçe örgütleri üye ve yöneticileri katıldı. Sincan Kapalı Hapishanesinde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşma salonunda hazır bulunurken, bir kısmı ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

Müştekilerden Saadettin Yuvanç tutuklu bulunduğu Tarsus 3 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesinden, Samet Mert Sincan T Tipi Kapalı Hapishanesinden, Bedriye Saka Balcı ise İstanbul'dan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, SEGBİS ile bağlanan müşteki Bedriye Saka Balcı dinlendi.

Balcı, otobüste saldırıya uğradığı için şikayetçi olduğunu söyledi. Özelde Selahattin Demirtaş'tan şikayetçi olduğunu ifade eden Balcı, Demirtaş'ın "Halklarımızı, sokağa çıkanlara destek olmaya çağırıyorum" sözünün örgütüne çağrı olduğunu düşündüğünü ifade etti. Balcı, "'Halklarımız' ifadesinin örgütlere çağrı olduğunu düşünüyorum. Davaya katılma talebim var" dedi.

Avukat Cihan Aydın'ın, "Yaralanmanıza ilişkin sağlık merkezine başvurdunuz mu?" sorusuna ilişkin Balcı  "Evet, darp raporum var" dedi. Aydın'ın "Bu kişilere dava açılıp açılmadığı yönünde bilginiz var mı ve başka davada müşteki oldunuz mu?" sorusu üzerine ise "hayır" yanıtını verdi.  Avukat Maviş Aydın'ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na daha önce ifade verip vermediğini sorması üzerine, Balcı ifade vermediğini belirtti. Davadan nasıl haberdar olduğunu soran Aydın'a Balcı, "Bana talimat geldi, tebligat geldi. O şekilde davadan haberdar oldum" diye cevap verdi.

BASINDAN OKUYUP ŞİKAYETÇİ OLMUŞ
Avukatlar, "Demirtaş'ın bu çağrıyı yaptığını nereden biliyorsunuz?" sorusuna Balcı, "Basından ve haberlerden biliyorum. Çıkan haberler doğrultusunda şikayetçiyim" dedi. Avukatlar basında her gün yalan haberler olduğunu hatırlatarak, "Siz bu açıklamaların nerede ve ne zaman yapıldığını biliyor musunuz?" diye sordu. Balcı, "Bilmiyorum, ama miting alanında olması gerekiyordu. Yine eşbaşkanlardan biri 'Sırtımızı PYD'ye dayıyoruz' sözü vardı" ifadelerini kullandı. Avukatın, "Selahattin Demirtaş'tan nefret ediyor musunuz?" sorusuna mahkeme üyesi itiraz etti. Mahkeme başkanı ise, müştekiye sorulan sorunun maddi olayla bir ilgisi olmadığı gerekçesiyle reddetti.

Ardından Sincan T Tipi Kapalı Hapishanesinden SEGBİS ile katılan müşteki polis Samet Mert, o tarihte Nusaybin'de görevli olduğunu ve toplumsal olaylara müdahale ederken ayağına büyük bir taş isabet ettiğini söyledi. Müşteki Mert, şikayetçi olduğunu ancak davaya katılma talebinin olmadığını söyledi.

Avukat Cihan Aydın, müşteki Mert'e "Kaç yıl kamu görevi yaptınız?" diye sordu. Kamuda 2 yıl görev yaptığını söyleyen Mert'e, Aydın, "Tutuklu musunuz hükümlü mü?"  diye sordu. Mert hükümlü olduğunu söyledi. Ardından Aydın'ın "Hangi suçtan hükümlüsünüz?" sorusuna iddia makamı itiraz etti. Mahkeme başkanı sorunun sorulabileceğine karar verdi. Bunun üzerine soruyu yanıtlayan müşteki Mert, TCK 314 (örgüt üyeliği) kapsamında hükümlü bulunduğunu belirtti.

Avukat Mahsuni Karaman müşteki Mert'e, "Hükümlülüğünüzle ilgili AYM veya AİHM'e bireysel başvurunuz var mı?" diye sordu. Müşteki Mert, "Şu anda AYM'de var ama soruyla ne ilgisi var?" yanıtını verdi. Karaman ise, "Sorum şu, AİHM Büyük Dairesi 22 Aralık 2020 tarihinde şu an burada yargılanan sanıklar ile 6-8 Ekim olayları arasında herhangi bir sebep sonuç ilişkisi olmadığına karar verip, Demirtaş'ın tutuklu olmasını ihlal saydı ve derhal serbest bırakılmasını talep etti. Buradaki sanıklardan bunu göz önüne alarak, şikayetçiyim der misiniz?" diye sordu.

İSİMLERİ BİLMEDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
İddia makamının soruya itirazda bulunması üzerine mahkeme başkanı, sorunun yöneltilebileceğine karar verdi. Avukat Karaman, "Kendisinin hukuksal yola ilişkin inancı üzerine hatırlatmada bulunmak üzere tekrar soruyorum, bu anlamda sizin şikayette bulunabileceğiniz bu dosyaya dair bir sanık ismi var mı?" diye sordu. Müşteki Mert ise "Sanık ismi yok, bu saldırıyı gerçekleştiren kimlerse ben onlardan şikayetçi olmuştum" diye yanıtladı.

MÜŞTEKİ POLİS: SUÇU TESPİT OLANLARDAN ŞİKAYETÇİYİM
Ardından Tarsus 3 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesinden duruşmaya SEGBİS ile bağlanan müşteki polis Saadettin Yuvanç, Adana'da görev yaptığı esnada molotoflu saldırıya uğradığı ve vücudunda ikinci derecede yanık oluştuğunu belirtti. Müşteki Yuvanç, "O dönem Adana'da Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmalar yapıldı, katıldım. O duruşmalar sonlandı, bu duruşmadan da ikametgahıma gelen tebligatla haberdar oldum. Zorla getirme vb. şeyler olmasın diye mahkemenize dilekçe gönderdim. Biz yıllarca kamuda kolluk kuvveti olarak görev yaptık, kimsenin suçu ispatlanmadan suçlu diyemeyiz. Benim oradaki kişilerin bunları yapmış olduğuna dair kanıtım yok. Bu fiili gerçekleştiren ya da azmettiren varsa şu anda orada olan ya da olmayan onlardan şikayetçiyim. Mahkemece suçu tespit edilmiş kişilerden şikayetçiyim. Davaya katılma talebim yok" dedi.

Avukat Cihan Aydın, "Size yönelik saldırıyı gerçekleştiren kişilerden mi yoksa burada yargılanan kişilerden mi şikayetçisiniz?" sorusu üzerine müşteki Yuvanç, "Onların içinde de olabilir, dışında olanlar da olabilir. Kim gerçekleştirdiyse ben onlardan şikayetçiyim" dedi. Aydın'ın, "Siz bu dosyada yargılanan 108 müvekkilimizden şikayetçi misiniz değil misiniz?" sorusuna müşteki Yuvanç, "Delili ispatlanan varsa şikayetçiyim" yanıtını verdi. Aydın'ın "Siz kaç yıl kamuda çalıştınız?" sorusuna müşteki Yuvanç, kamuda 12 yıl çalıştığını söyledi. Aydın'ın "Hükümlü müsünüz?" sorusuna müşteki Yuvanç TCK 314'ten hükümlü olduğunu belirtti.

Söz alan Avukat Mahsuni Karaman ise, "Mahkeme başkanı az önce size beyanda bulunacağınız suçlama konusunu anlatırken, bu sanıkların eylemleri nedeniyle azmettirici olduğu üzerine cümle kullandı. Bahsi geçen eylem sadece HDP'nin 6 Ekim'de attığı iki adet tweet. Selahattin Demirtaş'ın AİHM başvurusunda AİHM Büyük Dairesi atılan bu tweetler ile meydana gelen olaylar arasında herhangi bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığına karar verdi. Siz de az önce 'Suçu ispatlanan varsa şikayetçiyim' dediniz. AİHM'in bu suçlamalar ve tweet arasında bağ olmadığına ilişkin yanıtı üzerine bu sanıklardan şikayetçi misiniz?" sorusuna müşteki Yuvanç, "Onlar yaptı demiyorum, ben buna karar verecek kişi değilim. Ben sadece bu olayın gerçekleştirilmesinde azmettirici kimse ondan şikayetçiyim" yanıtını verdi. Karaman'ın "Falanca kişi azmettirici gibi bir iddianız yok o zaman?" soruna müşteki Yuvanç, "Yok" yanıtını verdi.

Mahkeme başkanı kurduğu ara karar ile istinabe yoluyla beyanı alınan müşteki beyanlarının tamamının okunmasına karar verdi.

ARA KARARA İTİRAZ
Karara itiraz eden Avukat Maviş Aydın, "Bu duruşma salonu dışında ya da duruşma görülürken SEGBİS ile bağlanarak beyanlarımızın alınmasını talep etmiştik. Her birine ayrı ayrı soru sorma hakkımız var. Bu beyanlarımızın göz önünde bulundurularak, müştekilerin tekrar beyanlarının alınmasını talep ediyoruz. Şu an kurduğunuz ara kararı bozmanızı ve tekrar bir ara karar kurmanızı talep ediyoruz" dedi.

'SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ' İLKESİ HATIRLATILDI
Ardından söz alan Avukat Cihan Aydın da, "Burada iki gün boyunca beyanda bulunan müştekilerin ifadelerinin ne kadar çelişkili olduğu ortaya çıktı ve yüz yüze ilkesinin ne kadar kıymetli olduğu teyit edildi. Biz müştekilerin SEGBİS yoluyla bağlanması ve mutlak suretle bizim ve müvekkillerimizin bu kişilere doğrudan soru yöneltme hakkımızın olmasına inanıyoruz. Eğer dürüst, adil bir yargılama devam edecekse, biz avukatların olarak silahların eşitliği ilkesi açısından bu müştekileri dinlememiz ve soru yönetmemiz lazım. Bu konuda daha önce alınan talimatlar dosyada yer alabilir, herhangi bir itirazımız yok ama taleplerimizi yineliyoruz" diye belirtti.

Aydın, usul gereği duruşmada gelen-giden evrakların okunması gerektiğini ifade ederek, duruşma ortasında verilen ara kararın usul açısından doğru olmadığını söyledi. Aydın, "Duruşma salonunda zaten 8-10 müvekkilimiz var, diğer müvekkillerimiz bu durumdan bihaberler. Eğer bu konuda ısrarcı olursanız biz de bugün burada olmayan diğer müvekkillerimiz duruşmaya geldiklerinde bunların onlara da okunmasını talep edeceğiz. Siz okumazsanız biz okuyacağız. Müvekkillerimizin her bir olaya ilişkin bilgi edinme hakkı var. İlk talebimiz, müştekilerin bu duruşma salonunda SEGBİS'de hazır olması, kabul etmeyecekseniz bu kararları diğer müvekkillerimiz bu salondayken okuyun" diye konuştu.

Ardından söz alan Avukat Kenan Maçoğlu da istinabe yoluyla alınan beyanları incelemek istediklerini belirtti. Maçoğlu, "Bugün üç müşteki dinlendi ve söz talepleri olmasına rağmen yargılanan arkadaşlarımıza söz vermediniz. O yüzden istinabe yoluyla alınan beyanların okunmasını şu aşamada reddediyoruz ve arkadaşlarımıza söz talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme başkanı, bu celsede dinlenen müşteki beyanlarına karşı yargılanan siyasetçilerin beyanlarının alınmasına ve müşteki ifadelerinin okunmasının daha sonra değerlendirilmesine karar verdi. Ardından MHP avukatı Kürşat Türker Ercan, katılma talebinde bulundu.

24 Aralık’ta görülen duruşmada sözü yarım kalan HDP eski Sözcüsü Günay Kubilay, sözlerine kaldığı yerden devam etti. Tutuk incelemesine dair konuşan Kubilay, tutukluluğa dair delillerin tutuk gerekçesi sayılamayacağını ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya ara verildi.